BİLL-TOM RÖPORTAJI
Bravo:İkiniz arasında en önemli olan şey nedir?
Tom:Biz birbirimizden farklı oldugumuz kadar aynıyız da.İkiz gibi görünmüyoruz ama ruhlarımız aynı.Ben Bill?e baktığımda onun ne düşündüğünü bilebiliyorum.
Bill:Yani bizim aramızda gerçekten güçlü bir bağ var.
Bravo:Siz ikinizde farklı yoldan gidiyorsunuz, farklı giyiniyorsunuz..Sizi aynı yapan sey nedir?
Bill:Eğer karakter açısından konusurşak ikimizde çok inatçıyız.
Tom:Eğer kafamıza birşey koyduysak bunu yapmak için her yolu deneriz.
Bill:Ayrıca ikimizde brokoliden nefret ederiz fakat pizzayı severiz.En önemlisi ise beraber gülebiliriz.
Bravo:Ve karakterinizde sizi farklı yapan şeyler nelerdir?
Tom:Ben bir karar alırken uzun uzun düşünürüm fakat Bill kalbinin sesini dinler..
Bravo:Birlikte yapmadığınız şeyler var mı?
Bill:Tuvalete gitmek, duş almak(gülüşmeler)...
Bravo:Aranızda rekabet var mı?
Tom:Artık yok.Çocukken belki.Ben yüzmede ve bisiklette birinci olmuştum..
Bill:Şimdiye gel dostum, bununla hala cok gurur duyuyorsun -.-?
Tom:Haha, Bill hala ikisinide yapamıyor.Ayrıca Bill benim cok fazla kızla çıkmam yüzünden beni kıskanıyordu.Ama sanırım artık bunu da kabullendi. (ne ukala bu ya xD )
Bravo:Ama şu anda Bill ilgiyi daha fazla üzerine çekiyo, bu senin için bir problem yaratıyor mu?
Tom:Nede olsa benimde ondan daha fazla kızım var ( >.<).Ben böyle iyiyim. ( gülüşmeler)
Bravo:Kardeşinle birlikteyken neden mutlusun, Bill?
Bill:Onun harika bir gitarist olmasına ve bunun için çok çalışmasına hayranım.Ayrıca, herkesin isteyeceği gibi bir kardeş olduğu içinde mutluyum.Ona güvenim sonsuz..
Bravo:Ya sen Tom?
Tom:Bende Bill?in daha fazla göz önünde olmasını bu kadar iyi şekilde yürütebilmesine hayranım.Kendisine akrşı her zaman dürüst.Bill bi lider olmak için doğdu.Buna inanıyorum.
Bravo:Bill hakkında endişelendiğin oluyor mu?
Tom:Evet, çünkü çok neşeli.Sanırım bütün şarkıcılar böyle.Ayrıca çok titiz.Bu yüzden uzun turlarımız olduğunda onun hakkında gerçekten endişeleniyorum.Ve buda bazı zamanlarda onu dikkate almamın ve ona cay goturmemin nedeni xD
Bravo:Aileniz olmadıgı zamanalrda birbirinize bakar mısınız?
Tom:Evet, Bille her zaman üstüne bir hırka falan giymesini söylerim, çok çabuk hastalanıyor.
Bill:Şarkıcı her zaman grubun baş tacıdır.Diğerkiler hasta olduklarında bile sahneye çıkabilirler ama ben çıkamam.Ve buda enden benimle bu kadr ilgilendiklerinin ( hasta olmaması icin ona baktıklarının demek istio xD ) nedeni.Ama ne zaman Tom öyle olsa tabiki bende onunla ilgilenirim.
Bravo:Tom'un davranışları cok değişik.Duygusal da olabiliyor, Bill ?
Bill:Tomun büyük bir kalbi var.O sadece benim gibi aşık, üzgün ve duygusal olabilir. Bu konuda çok benziyoruz.
Tom:Evet, mesela ben hayatımda sadece 2 kez ağladım ve Bill ikisinde de ordaydı.
Bravo:Birbiriniz hakkında neler duşunduunuzu söyler misin yda icinizden biri hosunuza giden bisey yaptıında onu tebrik eder misiniz? (heralde be böle soru mu olur -.-' )
Bill:Evet tabiki.Biz bişeyleri beğendiğimizde birbirimze sarılırzFakat her zaman dürüst olmak zorunda değiliz çünkü birbirimiz için neler ifade ettiğimizi biliyoruz.
Bravo:Başka neler yaparsınız?
Bill:Herşeyi, sadece ehrşeyi.Birbirimiz için ölürüz bile..
Bravo:Yeni single?iniz ?in die nacht? ta bir arada yaşamayı tek isteyen kişi olarak konuşuyorsun?
Bill:Evet kesinlikle, biz şarkıları yaşadığımız şeylerle bağlantılı olarak yapmk istedik.Biz birlikte ölmeyi siteriz.Birimizin bile öyle düşünmesi bizim için dayanılmazdır.Biz diğeri olmadn yaşamayı hayal edemeyiz.
Tom:Bu gerçekten çok çılgınca bir düşünce.İçimizden biri ölür ve gider.diğerimiz ise yanlız kalır.
Bill:Bunun hakkında cok düşünmek istemiyorum.ama gitmek zorunda olduğumuz zaman brlikte gideriz.
Bravo:Birinize birşey olduğunda ötekiniz ne yapar?
Bill:Hep hayal ediyorum..Eğer bir uçurumun kenarında olsak ve brisi bize burdn birmizin atlaması gerektiğini ve geri dönüşü olmadığını söylese eminim ki biz beraber atlardık..
Bravo:?Spring Nicht? te Bill yaşamayı istemeyn biri hakkında konusuyor.tom eğer bill öyle bir şey düşünseydi sen ne yapardın?
Bill:Birmiz yaşamak istemediğinde diğerimizde istemez.
Tom:Bill'le birseyler kötu gittiği zaman benimle de öyle gider.Ama tabiki onu krtarmak icn hc bsey yapmazdım o kendi kararını verebilri.fakat Eğer brisi onu kurtarabilir ise o zaman o benim.
Bill:Bir kere hastaneye yatmıstım ve gözlerimiz açtığımda tom yanımdaydı ve uykuya dlmıstı sabha kadar yanımda oturmustu.Zaten bende bir tek onu gormek istemiştim.Bana ondan baska kmse yardım edemezdi sadece o.
Bravo:Birlikte yasamayı ister misiniz?
Bill:Evet, bundan başka birsey hayal edemiyorum.Belki aynı evde yada bir kapıyla ayrılmıs iki evde (=
Bravo:Diğerinizin sevgilisi olduğunda öteki kıskanıyor mu?
Bill:Tabiki hayır.Eğer birimiz bir kızı severse ve o kız onun için öenmliyyse benim o kız hakkında duşuncelerim önemlli olmaz.
Tom:Bir kızla aramızdaki ilişki bizim kendi aramızda ki ilişkiden cokdaha zor olur.cunku ben ona bill?e guvendiğim kadar guvenemem.Ayrıca 1 kız arkadasım oldugunda bill?le daha az görusmeye falan da baslamam.Kızın bunu kabullenmesi lazım.
Bravo:Bir kız size: ?kardesin yada ben dediğinde? ?
Bill:Eğer bi kız benim kardşimi istemiyorsa, onu sevemem.Hic kimsenin aramıza girmesine izin veremem.
Bravo:Birbirinizi sevdiğiniz gibi başkalarını sevebilir misiniz?
Bill:Ebeveynlerimiz tabiki..Ama bizim sahip olduğumuz bağ özel biseydir.Birbirimizi annemizin karnında ilk oluştuğumuzdan beri tanıyoruz!
Başarının getirdiği sıkıntılar sizi zorluyormu?
Bill: Bunu biz yaptık ve rahatladık. Ve ortada bizi kaygılandıracak birşey yok. Yani başından beri sıkıntımız yok. Albümün bitmesi için tespit edilmiş resmi bir tarihe ihtiyacımız yok. Ama albümümüzü hemen bitirmek istiyoruz böylece herkez mutlu olacak.
Albümün adı "Zimmer 483". Bu ismin ne özelliği var sizin için?
Bill: Geçen sene tatil yapmak ve şarkı yazmak için gittiğimiz İspanyadaki otelin oda numarası.
Tom: Sonuç olarak sadece bu. Yan, sadece şarkılar yazıldı.
Georg: Geri döndüğümüzde herkez neden bronzlaşmadığımızı sordu. Müziğe gelince, albüm daha sallayıcı ve sert. Şarkıların tamamı gitarla çalınıyor. Nedense ritim melankolik ve karanlık ayrıca sözleride çok pesimist.
Tom: Şarkılar herkesi yüreklendiriyor. Ritmin karanlık olmasının nedeni Bill'in sesini önceki albüme göre kalınlaşması.
Başarının sonucu olan şeylerden hangisi seni deliye çevirtip kızdırıyor?
Bill: Paparaziler. Onlar gerçekten bizim sinir kat sayılarımızı zorluyor.
Tom: Fırına bile normal bi şekilde gidemiyoruz.
Kendinize ayıracak ne kadarlık boş zamanınız var?
Bill: Çok az. Ama birinin dinlenmeye ihtiyacı olduğunda herşeye ara verebiliyoruz. Problem etmiyoruz. Sonarada 1-2 günlüğünede olsa evimize gidiyoruz. Bazen bu yorucu tempoya daha fazla dayanamıyacağımızı düşünüyoruz.
İnsanın mezun olması içinde dayanıklılık göstermesi gerekiyor. Georg ve Gustav çoktan mezun oldu. Peki sizden ne haber?
Tom: Benim için tamamen tatlı bela. Okul full-time iş gibi ama tabiki müzik ondan daha fazla.
Bill: Bu nedenle pek boş zamanımız kalmıyor.
Okula nasıl gidiyorsunuz, eğer uzun zaman uzaktaysanız?
Bill: Uzaktan kumandalı eğitim gibi. Ödevlerimizi post pffice yada internet yoluyla yolluyoruz. Sadece ödevlermizi tamamlayıp geri yollamamız gerekiyor.
Umarım hala mezun olma ihtimaliniz vardır?
Bill:Evet. Kimse müziğimizin sonsuza dek böyle devam ediceğini söyleyemez. Öyle olduğunda geri dönüp gitmek güzel.
Bill ve Tom siz tamamen birbirinizden farklı ikizler gibi görünüyorsunuz? Tamamen farklımısınız?
Bill: Muhtemelen bizim benzer yanlarımız farklı olanlardan çoktur.
Tom: Düşüncelerimiz ve rüyalarımız büyük çoğunlukla aynı oluyor. Ve tabiki karakterimizde aynı.
TOM RÖPORTAJI
İlk gitarına kaç yaşında sahip oldun ?
____________________________________
6 yaşındayken üvey babamdan öğrendim gitar çalmayı . 2 sene sonra kendi enstrümanıma sahip olacak kadar para biriktirmiştim . Bu ilk ödülümdü , fazla lüks bir model değildi tabi ama yine de benim gözümde paha biçilemez bir değeri vardı . Bugün bile artık bir iyi şans ikonuna dönüşmüş o gitara çok bağlıyım. Bill ve ben ilk konserlerimizi onunla verdik .
__________________________________________
Ne seni bu kadar erken bir yaşta herkesin önünde çalmaya itti ?
____________________________________________
Bill ve ben kendimize hiç bu soruyu sormadık . Sahneye çıkma ihtiyacı hep vardı . Bir parça çalabilecek duruma gelmemizden itibaren diğerlerine dinletmemiz gerektiğini düşündük , önce yakınlarımıza sonra da köşedeki diğerlerine ..
__________________________________________
8 yaşında sahneye çıkmaya korkmuyor muydunuz ?
__________________________________________
Çocukken kendi kendimize hareket ederdik , utanmadan ve diğerlerinin bizim hakkımızdaki görüşlerini düşünmeden . Ve tabii , yetişkinler küçüklere karşı gerçekten iyi . Hep etkilenirler büyük gibi davranan küçük çocuklardan . Olağan dışı olmayan bir şey yapmış olsaydık bile bizi alkışa boğarlardı . Bu pohpohlayıcı deneyimler bize sahneyi sevdirdi ve kendimizi iyi hissetmemizi sağladı .
_____________________________________________
Aileniz daha sıradan bir çocukluk geçirmenizi mi tercih ederdi ?
____________________________________________
Annemiz ve özellikle üvey babamız hiçbir zaman bizim sanat şevkimizi frenlemeye çalışmadı . Tam tersine müzik aktivitelerimizle hep ilgilendiler . Ve 15 yaşımızdayken ilk kontratımızı imzalama fırsatı elimize geçtiğinde mutluluktan havaya uçuyorlardı .
_____________________________________________
Loitsche ve Magdeburg'daki diğer gençler tarafından nasıl algılandınız ?
_____________________________________________
Bill ve ben hiç ayrılmazdık . Biz Kaulitz İkizleriydik Egzantirik görünüşümüz ve güçlü kişiliğimizle farkedilmeden geçmemiz imkansızdı . Ve bu birden fazla kişiyi sinir ediyordu . Kendimizden emin bir şekilde , gururumuzu belli ediyorduk ve karşılığında diğer yaşıtımız olan erkeklerin gözlerinde öfke ve hatta kibir görüyorduk . Gerçekte pek de sevilmezdik ...
_____________________________________________
Dışlanıp acı çektin mi hiç ?
_____________________________________________
Tam tersine , düzeni bozan ve parmakla gösterilen olmayı seviyordum . Ayrıca kendimi tarttım , farklılıklarımı ve kışkırtılmalarımı belirlemek için . Bugün bile hala kışkırtıcı olanı oynamaya eğilimliyim .
_____________________________________________
Ne zaman rasta yaptırdın ?
_____________________________________________
11 yaşında . Okulda saç stilim hemen büyük bir sohbet konusu olmuştu . Sokakta ise sistematik bir şekilde ben geçerken hep dönüyorlardı .
_____________________________________________
En kötü ergenlik anın nedir ?
_____________________________________________
Son birkaç yılı düşününce , aklıma hiçbir tatsız düşünce gelmiyor . Gerçek bir felaket olan ilk cinsel deneyimim dışında . Dünya'daki hiçbir şey için o anı tekrar yaşamak istemem . Ama hemen belirtmeliyim ki bu kötü başlangıçta hiçbir suçum yok . Partnerim kötü seçilmişti.
_____________________________________________
Sonradan tekrar yaşadın mı bu deneyimi ?
_____________________________________________
Tabii ki ve hepsi harika geçiyor artık .
_____________________________________________
Bir kız seni cezbedebilmek için ne yapmalı ?
_____________________________________________
Ben kızları çok severim Özellikle beni delirten bir fiziksel özellik yok . Esmermiş , sarışınmış hiç farketmez Aynısı karakter içinde geçerli , utangaç bir kızda bana deli dolu bir tanesi kadar çekici gelebilir . Zor biri değilim .
_____________________________________________
Hoşuna giden bir kıza nasıl yaklaşırsın ?
_____________________________________________
Gruptaki Flört şampiyonu ben değilim , Georg Bir partiye geldiğimizde hiç utanmadan hemen güzel kızların olduğu yere sıvışır onlarla konuşmak için Ben ise kendimi stratejik bir köşeye sakince oturtmayı ve fırsatları gözlemleyip beklemeyi tercih ederim. Eğer bir kız hoşuma giderse ona yoğun bakışlarla bakarım ki benimle konuşmak için gelsin . Sonra da olayların doğal bir şekilde gelişmesine izin veririm . Konuşuruz , dans ederiz ve çok daha yakın ilişkiler ..
_____________________________________________
Kızlarda neyi anlamıyorsun ?
_____________________________________________
Neden çoğunun bu kadar karmaşık olduğunu hiç anlamıyorum . Ve bunu bilerek söylüyorum yani . Bir hiçten dağ oluşturmakta uzman olan arkadaşlarım var . Gerçekten ne yararı var bunun ben göremiyorum .
_____________________________________________
Hayatını ne olmadan sürdürebileceğini düşünemezsin ?
_____________________________________________
Kesinlikle Bill'siz düşünemiyorum hayatımı . Birbirimize o kadar yakınız ki .. 17 senedir herşeyimizi paylaşıyoruz , ve bana başka türlü yaşamak imkansız geliyor. Ve elbette müzik , en büyük tutkum , olmadan da yaşayamam .
_____________________________________________
Bill'le aranızda nasıl bir bağ var ?
_____________________________________________
Beni ve Bill'i birbirimize bağlayan bağ çok özel . Sadece ikizler beni gerçekten anlayabilir . Birbirimizin her şeyini biliyoruz , en özel duygularımızı bile . Bununla birlikte güçlü ortaklığımız ne aramızdaki değişikliği ne de kavgaları engelliyor . Ama kavgalar çok çabuk bitiyor çünkü en sonunda yine birbirimizi anlıyoruz .
_____________________________________________
Seni Bill'den ayıran en önemli karakter özelliğin ne ?
_____________________________________________
Bill duygularına göre hareket eder . Bir anlık bir şeyden dolayı bile karar alabilecek biri , sadece o an o konuda öyle hissettiği için ... Yani çok anlıktır Bill . Onun aksine ben özellikle dengeli bir şekilde düşünürüm . Bir işe girişmeden önce tartışmayı ve yararımın olup olmayacağını belirlemeyi severim . Karar vermek için zamana ihtiyacım olur . Bu konuda Bill ve ben birbirimizi mükemmel bir şekilde tamamlıyoruz .
_____________________________________________
Bill ile aynı otel odasını mı paylaşıyorsunuz ?
_____________________________________________
İlk profesyonel seyahatlerimizden beri aynı otel odasını paylaşıyorduk . Akşamları otelde , gecenin körüne kadar en iyi arkadaşınızla sohbet etmek güzel bir şey . Ama yolculuk sayılarının artmasıyla birlikte odaları ayırmaya karar verdik . Kendimize ait bir boş zamanımızın olmasına ihtiyacımız vardı ikimizin de . Ayrıca bu ikimizin de sevdiğimiz müziği dinlememize olanak sağladı , bill için rock ve benim için hip-hop .
_____________________________________________
Bir sanatçının yaşamında en çok hoşuna giden şey ne ?
_____________________________________________
Grubun başarısı sayesinde , merak uyandırıcı , her günün farklı geçtiği bir hayatım var . Yolculuklar , yeni manzaralar , yeni yüzler , karşılaşılan hep değişik kızlar .. Ben bu çeşitliliği ve bu sürekli değişimi seviyorum .
_____________________________________________
Müzikten sonraki en büyük tutkun ne ?
_____________________________________________
Kızlar ! Cazibelerine dayanamıyorum . Ve hergün çok güzel kızlarla karşılaştığım düşünülürse , evet itiraf ediyorum onları sürekli düşünüyorum .
Tokio Hotel Röportajı
Başarının getirdiği sıkıntılar sizi zorluyormu?
Bill: Bunu biz yaptık ve rahatladık. Ve ortada bizi kaygılandıracak birşey yok. Yani başından beri sıkıntımız yok. Albümün bitmesi için tespit edilmiş resmi bir tarihe ihtiyacımız yok. Ama albümümüzü hemen bitirmek istiyoruz böylece herkez mutlu olacak.
Albümün adı "Zimmer 483". Bu ismin ne özelliği var sizin için?
Bill: Geçen sene tatil yapmak ve şarkı yazmak için gittiğimiz İspanyadaki otelin oda numarası.
Tom: Sonuç olarak sadece bu. Yan, sadece şarkılar yazıldı.
Georg: Geri döndüğümüzde herkez neden bronzlaşmadığımızı sordu. Müziğe gelince, albüm daha sallayıcı ve sert. Şarkıların tamamı gitarla çalınıyor. Nedense ritim melankolik ve karanlık ayrıca sözleride çok pesimist.
Tom: Şarkılar herkesi yüreklendiriyor. Ritmin karanlık olmasının nedeni Bill'in sesini önceki albüme göre kalınlaşması.
Başarının sonucu olan şeylerden hangisi seni deliye çevirtip kızdırıyor?
Bill: Paparaziler. Onlar gerçekten bizim sinir kat sayılarımızı zorluyor.
Tom: Fırına bile normal bi şekilde gidemiyoruz.
Kendinize ayıracak ne kadarlık boş zamanınız var?
Bill: Çok az. Ama birinin dinlenmeye ihtiyacı olduğunda herşeye ara verebiliyoruz. Problem etmiyoruz. Sonarada 1-2 günlüğünede olsa evimize gidiyoruz. Bazen bu yorucu tempoya daha fazla dayanamıyacağımızı düşünüyoruz.
İnsanın mezun olması içinde dayanıklılık göstermesi gerekiyor. Georg ve Gustav çoktan mezun oldu. Peki sizden ne haber?
Tom: Benim için tamamen tatlı bela. Okul full-time iş gibi ama tabiki müzik ondan daha fazla.
Bill: Bu nedenle pek boş zamanımız kalmıyor.
Okula nasıl gidiyorsunuz, eğer uzun zaman uzaktaysanız?
Bill: Uzaktan kumandalı eğitim gibi. Ödevlerimizi post pffice yada internet yoluyla yolluyoruz. Sadece ödevlermizi tamamlayıp geri yollamamız gerekiyor.
Umarım hala mezun olma ihtimaliniz vardır?
Bill: Evet. Kimse müziğimizin sonsuza dek böyle devam ediceğini söyleyemez. Öyle olduğunda geri dönüp gitmek güzel.
Bill ve Tom siz tamamen birbirinizden farklı ikizler gibi görünüyorsunuz? Tamamen farklımısınız?
Bill: Muhtemelen bizim benzer yanlarımız farklı olanlardan çoktur.
Tom: Düşüncelerimiz ve rüyalarımız büyük çoğunlukla aynı oluyor. Ve tabiki karakterimizde aynı.
TOKİO HOTEL RÖPORTAJI
1. Nasılsınız ?
Bill : İyi uyuduk . Daha yeni başladık güne , öğlen 3'te çaldı alarm .
Georg : Ben 2 saat daha uyuyabilirdim.
Tom : Her neyse , biz gerçekten uykucuyuz. Yapacak hiçbir şeyim olmasa 19 saat aralıksız uyuyabilirdim
2. Bill saçını yapman ne kadar sürüyor ?
Bill : Fazla değil , en kötü ihtimal banyoda yarım saat geçiriyorum .
3. Her gün yapıyor musun saçını ?
Bill : Evet , neredeyse her zaman . Kendimi yapacak gibi hissetmediğim sayılı günde de şapka koyuyorum üstüne .
4. Yakın zamanda kısa saça sahip olmayı düşünüyor musun ?
Bill : 2 sene öncesine kadar saçlarım kısaydı . Hayatımdaki ve yaşamımdaki gelişmelere bağlı olarak değiştiririm . Ama 10 yaşındayken şuanki gibi uzun saçlarım vardı .
5. Stilin için bir ikonun var mı ? Dergi okur musun ?
Bill : Pek değil . Her şeyi kendim yarattım .
Tom : Hep deneysel olmuştur .
6. Yani Gruba girmeden öncede böyleydiniz ?
Tom : Eh , .. grup 7 senedir birlikte. Ben ve Bill 7 yaşımıza kadar aynı göründük . Ondan sonra kendini stilimizi geliştirdik , tamamen zıt bir şekilde . Bill yüzünde makyajla dışarı çıkmaktan mutluydu . O zamandan beri değişik karakterler yarattık ama önceden tasarlanmış falan değil .
Bill : Bu birçok ikize oluyor , ya tamamen aynı kalıyorlar ya da ikisi de kendine özgü bir kişilik oluşturuyor . Tom ve ben , biz tamamen farklıyız ve bence sonsuza kadar böyle kalacağız .
7. Bu aynı zamanda Tokio Hotel'in sırlarından biri : hepinizin farklı olması .
Tom : Ve hep böyle oldu . Hepimiz farklı tür müzik dinliyoruz ve farklı giyiniyoruz . Müzik aramızda bulunan bir orta nokta . Hepimizin birleştiği yer işte bu .
8. Hangi müzikte çakışıyorsunuz ?
Bill : Green Day ya da Rolling Stones şehre gelirse hepimiz onları görmeye gideriz . Bu mutlaka görmeniz gereken bir şey.
9. Single'ınız “Ready Set Go”da kaçmak ve farklı olmaktan bahsediyorsunuz ama siz çok kısıtlı bir şeyin içinde sıkışıp kalmış durumdasınız . “Bu hafta Tokio Hotel olmak istemiyorum” gibi bir şey söyleyemezsiniz aslında .
Bill : Şarkı hayattaki yeni şeylerden korkmamaktan bahsediyor ve bu bizim yaptığımızın tıpatıp aynısı . Bir dünyadan çıkıp tamamen farklı bir tanesine gidiyoruz . Hayatımın sahneyle ilgili olmasını istiyordum . Ama tabii ki her gün başka zorluklar buluyorsunuz ve bunlarla baş etmeyi öğrenmeniz gerekiyor . Şarkı bu değişik durumlarla nasıl başa çıkacağınızdan bahsediyor .
10. Ama eğer kaçmak istiyorsanız , neden sadece yapmıyorsunuz ?
Bill : Evet diyebilirim ki “Bugün sahneye çıkmıcam , uyumaya gidiyorum “ Genç olmamıza rağmen , bir şekilde kendimizin patronuyuz . Bizimle çalışan insanlar var ama bize ne yapacağımızı söylemiyorlar . Yapacağımız her şeye kendimiz karar veriyoruz . Bana ne yapacağımı söyleyen ve emir veren birine sahip olmak istemezdim .
11. 18 yaşındaki diğer çocukların yaptığı şeylere ne demeli ? Klüplere gidip kızları öpmek ..?
Bill : Hepimiz bunu yapıyoruz . Basında görebilirsiniz bunları aslında, ama takmıyorum . Hepimiz partilere gidiyoruz ve yaşıtlarımızın yaptıklarını yapıyoruz , daha az zamanımız var tabi bunu yapmak için ama yapmaya da ihtiyacımız var .
Tom : Öpüşme işinde ... sevgili Tanrım istedikleri her bir şeyi görmelerine izin ver ...
12. Tom sen aslında kız yiyicisin değil mi ?
Tom : Şey .. ben kız yiyici demezdim. Ama diğerlerinden fazla kıza sahibim .... çok daha fazla . Ciddi ilişkilerle aram gerçekten iyi değil . Uzun zaman geçmesi gerek benim ciddi bir ilişkiye sahip olmayı düşünebilmem için .
13. Bill sende öyle mi hissediyorsun ?
Bill : Hayııııııır , benim hiç işim olmaz . Benim için farklı bu . Fazla zamanım yok ve bir sürü insan tanıyorum ama yüzeysel bir şekilde . Eğer birini bulursam bu ciddi olur . Tek gecelik ilişkiler beni ilgilendirmiyor . Ama bir kız arkadaşa sahip olmayı hayal ediyorum .
TOKİO HOTEL EVLİLİK HAKKINDA RÖPORTAJ
Gercekce bi düsünün : Hic evlenmeyi istiyormusunuz?
Tom: Bence evlilik biraz, günlük yasamca bisey degil mi? Gercek ask var mi diye bilmiyorum.
Bill: Inaniyorum. Gercek ask var
Tom: Dogrdürüs bilmiyorum ki. Bir kizla uzun zaman icin beraber olmak, okey. Ama her zaman icin
mi? Baze insanlar da var, 16 yaslariyla bir cift oluyorlar, ve ölüme kadar birbirlerini seviyorlar...
Bill: Hayat daki bir ask a ben inaniyorum, ve sanirim, gercekten var bu. Ama onu malesef daha bulmadim.
Georg: Aslinda ben bir zaman evlenmeyi düsünüyorum. Bir taraftan, üzgün olur, hep tek bi kadina zincirlernmen lazim diye, bunun icin bu kadinla ne kadar gec olabilirse, tanismak istiyorum. Ama öbür taraftan yine güzel bisey. Cok güzel bir evliligin olmazi, ve gercekten mükemmeli olursa. O zaman kesin hep o kadinla iyi anasirsin.
Tom: Iki insan bütün gün kendi önlerinde üst üste oturmasi, toaf bir düsünce, bence. Cesitlice duyg****iyorum, bunda. Ve hep kusursuz anlasmanin imkani yok. Burda bi kavga, orda bi kavga. Bir iliski öyle yasaniyor. Ama kesin karar verirsem, en az, 60 yasimla evlenirim. (gülüyor)
Gustav: Evlilik bu anlarda bende düsünemiyorum.
Bill: dügünümüz muhtesem ve eylenceli olursa, ben tek evlenirim.
'Muhtestem' ve 'eylenceli' yle ne demek istiyorsun?
Bill: Gelinlik siyah - kirmizi olucak. Ve siyah makyaj kullanilincak. Herkez zarif, ve sik giyinebilir. Ama tören gibi olmasini istemiyorum. Düyünlerde aptal müzigi de sevmiyorum.
Peki, cocuk istiyormusunuz?
Georg: Cocugum olmasini isterim. Iki tane. Ilki oglan, ikincizide kiz.
Bill: mhm. . Cocuk bu anlarda dordürüz düsünemiyorum.
Tom: Bende. O zaman hic eylenemezki insan. (gülümsüyor)
Bill: Ama Georg u cok güzel, bez deyistirirken düsünebiliyorum. Ve kücükler ona nasil saylasir akitmayi severler. (herkez gülüyor)
Tom: Evet. Günboyuncada barirlar. Ve "Süper Nenny" yi herkez tanir ya. Ne kadar kötü tavraniyorlar cocuklar show da.
Georg: Ama bu büyütmede yanlis yapilmiski, öyle olmuslar. Anne babanin sucu var.
Tom: Neyse. Cocuk olsada, dogumda, büyük olmasini terci ederdim. Bu arada Georg cok güzel bir baba arabasini k****ir, aile si olursa!
Georg: bos laf! baba arabasi herlade sürmmiyecem. O zaman sisman bir spor arabasi tercih ederdim.... (gülüyor)
